28 Kasım 2014 Cuma

Karnıbahar Yemeği


           Karnıbaharı çoğu insan pek sevmez. Kimisi kokusu kötü der kimisi tadı. Benim eşimde sevmiyordu ama neden sevmediğini söylememişti sonra ben geçen kış pazardan aldım karnıbaharı ve pişirdim hiç anlamadan yedi hatta ve hatta çok sevdi ne yemeği olduğunu sorunca "karnıbahar" yanıtını aldı ve o zaman öğrendim ki eşim hiç karnıbaharı kıymalı olarak yememiş sadece havuçla piştiğini biliyormuş haliyle de tadı kötü gelince yememiş şuan tam bir karnıbahar sever oldu :) işte benim karnıbahar tarifim;

Malzemeler
  • 1 baş karnıbahar
  • 250 gr kıyma
  • 1 adet kuru soğan 
  • 1 yemek kaşığı biber salçası 
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ 
  • tuz 
  • karabiber

Hazırlanışı 

              Öncelikle büyükçe bir tencereyi su ile doldurup ocağa kaynaması için bırakıyoruz. Su ısınıp kaynamaya çalışırken karnıbaharı alıp dallarını ayırıp yıkıyoruz.

                      Su kaynadıktan sonra karnıbaharları içine atıyoruz ve biraz haşlıyoruz yumuşayana kadar.



                               Yumuşadıktan sonra sudan çıkarıp süzdürüp bir pilav tenceresi yada yayvan bir tencereye düzgünce yerleştiriyoruz. 


                          Soğanı ince ince kıyıp bir tava içerisine alıp kıymayı da ilave edip kavuruyoruz. Kıyma suyunu salıp çektikten sonra salçayı tuzu ve karabiberi ilave edip karıştırıyoruz ve göz kararı su ilave edip kaynatıyoruz. 



                        Hazırladığımız kıymalı sos kaynayınca tencereye yaydığımız karnıbaharların üzerine döküp tenceremizi ocağa koyup 20-30 dk kadar daha pişiriyoruz ve kesinlikle karıştırmıyoruz nasıl koyduysak tencereye öylece kalıyor ve öyle pişiyor.


Nişastalı Kek


            Tamda kış gelmişken dışarıda buzzzz gibi soğuklar evlerde sıcacık sobalar ve petekler yanarken bebeler okuldan üşümüş gelirken siz anneler teyzeler ananeler yapıverin evinizde kıyır kıyır misss gibi kokan bir kek çocuklarınız sevinsin hemde mideleri şenlensin. "Kıyır kıyır mı dediniz?" dediğinizi duyar gibiyim evet kıyır kıyır hep kurabiyeler poğaçalar mı kıyır kıyır olacak bu defada kek kıyır kıyır oldu işte tarifi;

Malzemeler

  • 4 yumurta
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı nişasta
  • 2,5 su bardağı un 
  • 2 yemek kaşığı kakao
Hazırlanışı

              Öncelikle her kekte olduğu gibi şeker ve yumurtayı boza kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. sıvıyağ ve sütü ekleyip çok az daha çırpıyoruz. Nişasta, kabartma tozu, vanilya ve unu da ekliyoruz kıvamını alana kadar çırpıyoruz. yağlanmış kek kalıbına hamurdan 1 su bardağı kadar ayırıp gerisini kalıba döküyoruz. Ayırdığımız hamura kakaoyu döküp yeniden rengi değişene kadar çırpıyoruz. Kakaolu karışımı da diğerinin üzerine döküyoruz ve çatal yada bıçak yardımı ile alttan üste karıştırarak şekil  verip 170 derecelik önceden ısıtılmış fırına sürüyoruz ve kürdan ile kontrol ederek pişiriyoruz.




27 Kasım 2014 Perşembe

Kekli Baklava


              Aslı çok fazla bilinen bir tatlıdır fakat bilmeyende çok insan var. Hem baklavadır hemde kekli bir tatlıdır. Çünkü alt ve üst katları baklavadır  ama arasında kek vardır :) ve tadı muhteşemdir hemde öyle normal baklavalara göre hem daha kolay hemde daha pratik hemde daha az risklidir. İşte bizim yani annemin artık benimde olan kekli baklava tarifimiz;

Malzemeler

  • 1 kahve fincanı yoğurt
  • yarım limon suyu
  • 1 kahve fincanı margarin (eritilmiş olarak)
  • 1 paket kabartma tozu
  • aldığı kadar un 
Keki İçin
  • 3 yumurta
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı çekilmiş fındık
  • 6 yemek kaşığı un 
Şerbeti İçin
  • 5 su bardağı toz şeker
  • 5,5 su bardağı su
  • bir kaç damla limon suyu
Tatlının Üzeri İçin
  • 1 paket margarin
Hamuru Açmak İçin
  • nişasta

Hazırlanışı

               Öncelikle tatlımızın baklava olan kısmını hazırlamak için hamurumu yoğuruyoruz tüm hamur malzemelerini karıştırıp azar azar un ekleyip ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Yoğurduğumuz hamuru 30 eşit parçaya bölüyoruz yani cevizden az küçük minik toplar haline getiriyoruz ve iki guruba ayırıp 15 li ekip haline getiriyoruz. 15 erli guruba böldüğümüz hamurları minik bir merdane yada kavanoz yardımı ile nişasta serperek çay tabağı büyüklüğünde açıp aralarına aşırıya kaçmamak kaydı ile nişasta serpip yine 15 li iki grup olarak üst üste yığıyoruz. Bu işlem bitince üst üste yığdığımız hamurların bir gurubunu alıp büyük merdane ile tatlıyı yapacağımız tepsi büyüklüğüne gelene kadar açıyoruz. İlk 15 li gurubu yağlanmış tepsimize yayıyoruz hazır elimiz hamurlu iken diğer 15 li gurubu da açıp tepsi büyüklüğüne getirip bırakıyoruz. 

              Hamurlarımız bir kenarda açılmış beklerken diğer yandan da keki hazırlıyoruz.Önce şeker ve yumurtaları çırpıyoruz sonra un kabartma tozunu ekleyip çırpıyoruz en sonra fındığı ekleyip sonlandırıyoruz. Çırptığımız keki tepside yayılı olan hamurun üzerine döküp her yanına eşit dağılacak şekilde yaydırıyoruz. Kekin üzerine de masada bekleyen açılmış diğer hamuru yayıyoruz ve istediğimiz şekilde kesiyoruz. Kestikten sonra 1 paket margarini eritip tatlının üzerine döküyoruz. 180 derecelik fırına sürüp güzelce kızarana kadar pişiriyoruz. 

               Tatlıyı fırına sürer sürmez şerbetimizi de ocağa koyuyoruz. bol bol kaynıyor kıvam alınca altını kapatıp ılınması için bırakıyoruz. 

                Tatlı fırından çıkınca onuda hafif ılıtıp şerbitini veriyoruz ve yarım saat kadar dinlendirip şerbetini çektirdikten sonra servise hazır tatlımız.




25 Kasım 2014 Salı

Ispanak Yemeği


Malzemeler

  • 1 kg ıspanak
  • 1 adet kuru soğan
  • yarım çay bardağı pirinç
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • tuz
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ
Hazırlanışı

               Öncelikle ıspanaklarımızı en zor kısım olan istediğimiz büyüklükte doğrayıp yıkıyoruz. (Ben genelde büyükçe bir leğenin içine sabahtan soğrayıp suya basıyorum ve yemek pişiriceğim saate kadar gidip gelip suyunu döküp değiştiriyorum ıspanakların ve ne kum nede çamuru kalmamış oluyor.) Kuru soğanı ince ince kıyıp bir tencere içerisine alıp soğanlar pemebeleşinceye kadar kavuruyoruz. Soğanlar pembeleşince salçamızı ilave edip bir iki defa çeviriyoruz ve ıspanaklarımızı yavaş yavaş ilave ediyoruz zaten ısıya dayanamayıp senecektir hemen ıspanaklar dolayısıyla da sendikçe tenceremiz hepsini alacaktır. Ispanakların hemen ardından pirincimizi yıkayıp tuz ile beraber ilave ediyoruz. Su eklemiyoruz çünkü ıspanak kendi suyunu salacak ve pirinçlerin pişmesine de yetecektir. Pirinçler pişince ocağımızın altını kapıyoruz ve yemeğimiz servise hazır oluyor ben yoğurtlu çok severim ıspanağı bir başka oluyor yoğurt ile lezzeti.


24 Kasım 2014 Pazartesi

Barbunya Yemeği


Malzemeler

  • yarım kg taze barbunya (Kuruda olabilir)
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 yemek kaşığı biber salçası
  • tuz
  • karabiber
  • su
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ
Hazırlanışı

               Barbunyalarımızı bir tencere içerisine alıp su ekleyip haşlanmaya bırakıyoruz.(Eğer barbunya kuru ise akşamdan yada bir kaç saat önceden sıcak suya basıp öyle haşlanmalı) Kaynadıkça yumuşayacaktır fasulyeler ve yumuşayınca altını kapatıp süzüyoruz. Kuru soğanı ince ince kıyıp bir tencere içerisine alıp 3 yemek kaşığı sıvıyağ ilave edip pembeleşinceye kadar kavuruyoruz. Soğanlar pembeleşince biber salçamızı ilave edip bir iki çevirip barbunyalarımızı ilave ediyoruz ve tuzunu karabiberini ekleyip fasulyelerimizin üzerini geçene kadar su ile doldurup kayanamaya bırakıyoruz. 20-30 dk kaynatıp altını kapatıyoruz ve istediğimiz zaman servise hazır.


Not: İsteğe göre barbunyanın içerisine havuçta koyabilirsiniz çok yakışır benim havucum o an için yoktu ama çok yakışıyor barbunya yemeğine havuç.

23 Kasım 2014 Pazar

Aşure


            Malum aşure ayı geldi hatta geçti bile desek yeri. İlk günlerinde aşuremi yapmak kısmet olmadı koşturmam çok fazlaydı ama yinede sonuna yetiştirdim aşuremi ve çookkk mutlu oldum. İşte benim aşure tarifimde aşağıdaki gibi;

Malzemeler

  • 2 su bardağı buğday keşkeği
  • 2 su bardağı mısır keşkeği 
  • 2 su bardağı haşlanmış beyaz fasulye
  • 2 su bardağı haşlanmış nohut
  • 1 su bardağı kuru incir
  • 1 su bardağı kayısı
  • 1 su bardağı kuru üzüm 
  • 4 adelt elma
  • 1 lt süt
  • 8 su bardağı toz şeker
  • karanfil 
  • çekilmiş fındık 
  • nar
  • hindistan cevizi

Hazırlanışı

                 Öncelikle bir gece önceden keşkeklerimizi sıcak su ile yıkayıp ayrı ayrı tencerelerde birkaç taşım göz kararı su ile kaynatıyoruz pişmeye yakın altlarını kapatıp dinlenmeye bırakıyoruz ve ara ara karıştırıp sularını çektikçe kaynar su ilave edip yine dinlenmeye bırakıyoruz(yani biz böyle yapıyoruz ki ertesi sabah aşureyi katıklama işlemi kısa sürsün). Ertesi sabah keşkekleri büyükçe bir tencereye alıp yeniden su ilave ediyoruz ve tam olarak pişene kadar kaynatıyoruz. Keşkekler bir yandan kaynarken diğer yandan incirleri küp küp doğrayıp göz kararı su ile yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Kayısıyı da küp küp doğrayıp pişirmeye koyuyoruz. Üzümlerimizi de ayıklayıp yıkayıp pişirmeye koyuyoruz. İncirler piştiğinde suyunu süzüp çekirdeklerinin ayrılması için yıkıyoruz ve süzdürüyoruz. Kayısı ve üzüm pişince altlarını kapatıp suyuyla bekletiyoruz. Keşkekler piştikten sonra kuru fasulyemizi, nohutumuzu, incirleri,kayısıları ve üzümleri ilave edip (üzüm ve kayısı suyu ile ilave edilecek) sütümüzü kaynayıp ilave ediyoruz bütün bunları yaparken aşuremiz ocağa konmayacak çünkü keşkekler piştiği için artık kaynamasına gerek yoktur. Sütü de ilave ettikten sonra şekerimizi ilave edip güzelce karıştırıyoruz. Ölçüdeki şeker size az yada çok gelebilir siz kendi damak zevkinize göre ekleyiniz şekeri. Hepsini güzelce karıştırdıktan sonra bir cezvenin içerisine karanfilleri koyup 5 dk kaynatıyoruz ve sadece suyunu ilave ediyoruz aşureye. Elmaları soyup küp küp doğruyoruz ve onuda aşureye ilave ediyoruz ve aşuremiz katıklanmış oluyor yaniii sıra aşuremizin Kur'anını okumaya geliyor eğer aşurenizi aşure ayında yapıyor ve komşulara dağıtmak için yapıyorsanız kesinlikle Yasin okuyup dua edip öyle dağıtmalısınız bereketi ve Rabbim tarafından kabul olması için. Yasini de okuduysanız artık dağıtmak için servis edebiliriz aşurelerimizi ve üzerlerine de fındık, tarçın, hindistan cevizi ve nar ekleyip komşulara dağıtabiliriz. 






                       Komşulara dağıttıktan sonra aşure tencerenizi boşaltırken dibinin hafif tuttuğunu göreceksiniz ve kesinlikle o tutan kısma sıyırıp çöpe atmıyorsunuz çünkü o kısım kuşların hakkıdır ve çöpe atmak çok günahtır bir kabın içerisine koyup o kısmını kuşların yemesi için bahçede üzüm bağının dibine yada herhangi bir yere koyun yada en olmadı balkona koyun ki kuşlar gelip aşurenizin bereketinden faydalansınlar. (Babaannem ve annem bize böyle öğrettiler ve her yıl aşure ayında komşularımıza aşure dağıttıktan sonra tencerenin tutan kısmını da bahçeye kuşlar için koyarız)


Dip Not: İncir, kayısı ve üzümü aşuremizden ayrı pişiriyoruz çünkü yumuşamaları gerekiyor ve incirin çekirdekleri ve suyunu aşureye ilave etmiyoruz ki aşuremizin suyu kararmasın.

              Karanfilin sadece suyunu ilave ediyoruz ki yine aşuremizin suyu kararmasın.

              Keşkekler piştikten sonra tenceremizi ocaktan alıp aşuremizi öyle katıklayıp şekerimizi pişirmeden ekliyoruz ki keşkeklerin yumuşak halleri gidip takır tukur sertleşmesinler çünkü keşkekler şeker ile pişerlerse katılaşıyorlar.

              Biz aşurenin içerisine ceviz koymuyoruz çünkü içinde olursa ceviz aşurenin suyunu karartır ama arzuya göre servis esnasında üzerine ilave edebilirsiniz.

              Yine fındık ve tarçını da servis esnasında üzerine ilave edin aşurenin suyunu karartıyor tarçın.

              İsteğe bağlı aşurenizin içerisine kuş üzümü, portakal kabuğu yada limon kabuğu da ekleyebilirsiniz bu tamamiyle damak tadınıza ve istediğinize kalmış.

               Ve son olarakta narı aşurenin içerisine koymuyoruz çünkü ekşi tadını aşurenin tadına karıştırıyor.

20 Kasım 2014 Perşembe

Ispanaklı Gül böreği


Malzemeler

  • 2 su bardağı ılık süt 
  • yarım su bardağı yoğurt (mümkünse sulu yerinden)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 paket yaş maya
  • aldığı kadar un 
İçi İçin
  • 1 kg ıspanak 
  • 1 adet kuru soğan 
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı pul biber
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
Üzeri İçin 
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 yumurta 
  • çörek otu
Hazırlanışı

               Öncelikle hamuru yoğurmak için bir kabın içerisine sıvı malzemeleri koyup maya eriyene kadar karıştırıyoruz ve maya eriyince azar azar un ekleyip ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamurun üzerini nemli bezle örtüp yarım saat mayalanmaya bırakıyoruz. 

                Hamur mayalanırken yıkayıp ayıkladığımız ıspanaklarımızı istediğimiz büyüklükte doğruyoruz soğanı küp küp doğrayıp ilave ediyoruz tuz ve baharatta ekleyip güzelce elimiz ile hem karıştırıp hem ovuruyoruz ki ıspanaklar biraz sensin.

                Hamur mayalandıktan sonra hamurdan istediğimiz büyüklükte bezeler koparıp oklava yada merdane yardımı ile küçük tepsi boyutunda açıyoruz.


                                        Açtığımız hamura bir fırça yardımı ile sıvıyağ sürüyoruz.

                                   Hamurun bir ucuna istediğiniz miktarda ıspanaklı iç koyuyoruz.


                               
                                                        Sıkı bir şekilde rulo yapıp sarıyoruz.



                                         Son olarakta gül şeklini verip fırın tepsisine diziyoruz. Bütün hamura aynı işlemi uyguladıktan sonra üzeri için ayrılan yoğurt ve yumurtayı çırpıp böreklerimize sürüp üstlerine de çörek otu serpiyoruz ve 170 derecelik fırında altları kızarana kadar pişiriyoruz.



Not: İsteğe göre böreğimizin içine ıspanak yerine patates, peynir, sucuk yada kaşar da konulabilir bu tamamen isteğe bağlı ama denediğinizde göreceksiniz ki gayet lezzetli ve yumuşacık börekleriniz olacaktır.


19 Kasım 2014 Çarşamba

Kereviz Salatası


Malzemeler

  • 1 adet kereviz
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı mayonez
  • 1 yemek kaşığı zeytin yağı
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • çekilmiş ceviz (isteğe bağlı)
Hazırlanışı

               Öncelikle yoğurt ve mayonezi bir kabın içerisine alıp tuz ilave edip çırpıyoruz. Kerevizin kalın kabuğunu soyup rendenin büyük kısmı ile rendeliyoruz ve yoğurda ilave edip karıştırıyoruz. İsteğe bağlı çekilmiş cevizde ilave edip karıştırdıktan sonra servis tabağına alıp üzerine zeytin yağ gezdirip servis ediyoruz.


Not: Kereviz çok çabuk kararan bir sebze olduğundan öncelikle sosunu hazırlayıp daha sonra kerevizi soyup rendelemenizi tavsiye ederim.

Cep Poğaça


Malzemeler

  • 1,5 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı yoğurt (Mümkünse yoğurt en sulu yerinden olsun)
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 paket yaş maya (Pakmaya)
  • aldığı kadar un 
Üzeri İçin
  • 1 yumurta sarısı
  • susam 
Hazırlanışı

              sıvı malzemelerin hepsini bir kabın içerisine alıp maya eriyene kadar karıştırıyoruz. Maya eridikten sonra azar azar un ekleyerek ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edip hamurun üzerini nemli bir bezle örtüp yarım saat mayalanmaya bırakıyoruz. Hamur mayalandıktan sonra bezeler koparıp merdane yardımı ile pasta tabağı büyüklüğünde açıyoruz. 


                          Açtığımız hamurun yarısını sıvıyağ ile yağlayıp katlıyoruz yani yarım ay şeklini veriyoruz.



                                       Ve yine yarısını yağlayıp yeniden katlıyoruz üçgen şeklini veriyoruz.



                                   Son kez katladıktan sonra fırın tepsisine diziyoruz ve hepsine aynı şekli verdikten sonra üzerlerine önce yumurta sarısı sonrada susam serpip 170 derecelik fırında altları kızarana kadar pişiriyoruz.




                         Ve sunum önerisi size poğaçalarınızı kahvaltı yada çay sofrasına koyarken içlerine peynir, domates, biber ve maydanoz koyup öyle sunun yani poğaçanın bütün ceplerini doldurup sofraya öyle getirin ki hem sunumu şık olsun hemde doyurucu ve gerçekten leziz bir tadı olsun.

                          Ve yine bir öneri daha kahvaltılarda süper bir tat oluyor eğer kahvaltıya misafiriniz olacaksa veya kahvaltınız da değişiklik istiyorsanız mutlaka bu poğaçayı yapın ve bir gün önceden yapıp ertesi sabah çok hafif fırında ısıtarak yumuşacık şekilde yiyebilirsiniz çünkü birkaç gün bayatlamadan yiceğiniz zaman ısıtıp tüketebilirsiniz.

                           Ben maya olarak Pakmayayı tercih ediyorum ve hamur işlerimdede en çok yaş mayayı tercih ediyorum çünkü zaten her daim buzluğumda mevcut oluyor yaş mayam hamuru yoğurmaya başlamadan çıkarıyorum ve malzemeler hazır olana kadar mayan çözünmüş oluyor hemen hamurumu yoğurup dinlenmeye bırakıyorum yani kuru maya gibi beklemeden yoğurmuş oluyorum buda benden size küçük bir tavsiye ;)

18 Kasım 2014 Salı

Çiğ Köfte


            Eşim aşırı derece bir çiğ köfte sever olduğundan evde nasıl yaparız diye araştırmalarımız sonucu markette hazır pakette kurutulmuş yeşillikleriyle beraber çiğ köfte harcı bulduk! (Markası YAYLA) ve tabi ki eşim durur mu alıp deneyelim diye tutturdu ve sonuç güzel oldu tamam kabul hazır aldıklarımızla birebir tat olmadı fakat yinede çiğ köfte tadı vardı ve biz sevdik. İşte bizim çiğ köfte tarifimiz;

Malzemeler

  • 1 paket çiğ köfte harcı
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 4 yemek kaşığı biber salçası (Pakette domates salçası yazıyordu ama ben onu kullanmadığımdan biber kullandım çok daha güzel oldu)
  • 3 yemek kaşığı nar ekşisi (bunu damak tadınıza göre arttırıp azaltabilirsiniz) 
  • 5-6 dal yeşil soğan 
  • yarım limon suyu 
  • 2 yemek kaşığı pul biber (acısı azdı biz acı ekledik)
Hazırlanışı 

               Paketi açıp bir kabın içine boşaltıyoruz ve üzerine 3 su bardağı sıcak su ilave edip 10 aralıklı olarak karıştırıp dinlendiriyoruz. (paketin içerisinde ince bulgur bulunduğundan onun şişme süresi bu 10 dk) O dinlenirken yeşil soğanları ince ince kıyıyoruz ve on dk sonra salçayı ve nar ekşisini ilave edip yoğurmaya başlıyoruz. Rengi değişip kıvam aldıktan sonra sıvıyağı ekleyip bir iki dk daha yoğurup limon suyu, pul biber ve soğanı da ilave edip bir kaç dakika daha yoğurup istediğimiz şekli verip servis ediyoruz.


17 Kasım 2014 Pazartesi

Katmer Poğaça


Malzemeler

  • 2 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • 1 yumurta 
  • 1 paket yaş maya
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • aldığı kadar un 
İçi İçin
  • beyaz peynir 
  • 50 gr tereyağ
Üzeri İçin
  • 1 yumurta sarısı
Hazırlanışı 

               Sıvı malzemeleri bir kabın içerisine alıp güzelce karıştırıyoruz ve azar azar un ekleyerek ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edip üzerini nemli bezle örtüp yarım saat mayalanmaya bırakıyoruz. Yarım saat sonunda hamurumuzdan 2 ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp merdane yardımı ile yemek tabağı büyüklüğünde açıyoruz.



                            Üzerine oda sıcaklığındaki tereyağdan sürüyoruz ve bir kenara alıp diğer parçayı açıyoruz onuda tereyağlanmış hamurun üzerine koyup onada tereyağ sürüp üzerine bir tane daha hamur açıyoruz.




                             Aslında 3 kat olduktan sonra buzdolabı poşetine koyup 15-20 dk kadar buzlukta bekletip yağ donunca açmamız gerekiyor fakat benim vaktim olmadığından ben direk 3 kattan sonra merdane ile bir daha açıp açtıktan sonrada 8 e böldüm ve her böldüğüm parçaya peynir koyup sardım.




                      Hamurun hepsini açıp sarıp bitirdikten sonra üzerlerine yumurta sarısı sürüp 170 derecelik fırında altları kızarana kadar pişiriyoruz.



                       Buzdolabında dinlendirip açarsanız eğer şekilleri daha güzel olacaktır benimki alal acele ancak bu kadar oldu :)


15 Kasım 2014 Cumartesi

Gül Böreği


Malzemeler
  • 5 adet yufka
  • 6 adet orta boy haşlanmış patates
  • yarım demet maydanoz
  • 6 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 yumurta
  • yarım çay bardağı sıvıyağ
  • tuz
  • karabiber
  • kırmızı biber
  • pul biber
  • toz nane
  • 7 türlü baharat
Hazırlanışı

                Haşlanmış olan patatesleri rendeliyoruz, maydanozları ince ince kıyıp ekliyoruz ve baharatlarıda ilave edip güzelce karıştırıyoruz.


                            3 çorba kaşığı yoğurdu bir kabın içerisine alıyoruz ve sıvıyağı ekleyip çırpıyoruz. Yufkaları masamızın yada tezgahımızın üzerine üst üste açıyoruz. Ve açtığımız yufkaları 4 e bölüyoruz.





                             Böldüğümüz parçalardan birini alıp fırça yardımı ile hazırladığımız sostan her yanına sürüyoruz. Sosu sürdükten sonra yufkanın geniş kısmına hazırladığımız patatesli harçtan yayıyoruz.




                          Patatesli harcı yaydıktan sonra yufkayı rulo şeklinde sarıp bir ucundan dolayarak gül şeklini veriyoruz.




                     

Yufkaların hepsini sardıktan sonra fırın tepsisine diziyoruz ve kalan 3 yemek kaşığı yoğurda 1 yumurta kırıp çırpıyoruz ve böreklerimizin üzerine sürüp 170 derecelik fırında altları kızarana kadar pişiriyoruz.



Not: Dilerseniz böreklerinizi bir iki gün önceden sarıp bir tepsiye dizip üzerlerini de streç film ile kapatarak dolapta bekletebilirsiniz.

14 Kasım 2014 Cuma

Tepside Kumpir (Hamursuz Pizza)


Malzemeler

  • 5-6 adet orta boy haşlanmış patates
  • 1 şişe hazır garnitür
  • 10-12 adet kornişon turşu
  • mor lahana
  • kaşar peyniri rendesi
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • karabiber
  • tuz
  • pulbiber
  • sosis
  • 1 tatlı kaşığı salça 
  • turşulu zeytin 
  • ketçap
  • mayonez
Hazırlanışı 

              Patateslerimizi haşladıktan sonra sıcak şekilde rendeliyoruz yada çatal yardımı ile eziyoruz içerisine baharatları, tereyağı ve istediğimiz miktarda kaşar peyniri rendesini ilave edip güzelce karıştırıp bir borcama yada tepsiye döküp tabanına elimiz ile bastırıp düzlüyoruz. 

              Sosisleri yuvarlak yuvarlak doğrayıp bir tavaya az yağ ile koyup bir kaç kez çeviriyoruz ve salçayı çok az su ile ilave edip salça rengini verince altını kapatıp patateslerin üzerine döküyoruz. 

              Mor lahanamızı ince ince kıyıp yıkayıp süzdürüp sosislerin üzerine döküyoruz. Kornişon turşularımızı ince ince doğrayıp garnitür ile karıştırıp mor lahananın üzerine yayaıyoruz ve zeytinlerimizi de halka halka doğrayıp onları da en üste ilave edip isteğe göre de ketçap mayonez ile süslüyoruz ve kumpirimiz servise hazır.



Not: İsteğe bağlı kumpiri tepsiye değilde minik mufin kalıplarına doldurarak porsiyonluk olarakta servis edebilirsiniz. 

13 Kasım 2014 Perşembe

Maklube


             Ben daha ne yedim ne de yaptım maklubeyi fakat arkadaşım Nursefa sürekli yapıyordu ve haftasonu da bizde olunca "Hadi bize maklube yap" dedik ve koyulduk el birliği ile işe. Ve ben hiç bilmezdim hem bu kadar kolay hemde bu kadar lezzetli olduğunu işte size anlatabildiğim kadar adım adım maklube tarifi;

Malzemeler

  • yarım kg kuşbaşı dana eti
  • 2 su bardağı pirinç 
  • 2 adet patates
  • yeşil soğan
  • marul
  • turp
  • mor lahana
  • havuç
  • domates
  • salatalık
  • maydanoz
  • yoğurt
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 çay bardağı sıvıyağ 
  • tuz
  • kekik
  • karabiber
Hazırlanışı 

               Öncelikle kuşbaşı doğranmış etimizi güzelce yıkayıp düdüklüde yada normal bir tencerede haşlıyoruz. Haşladığımız etlerimizi suyunu ayrı bir kaba etlerimizi ayrı bir kaba ayırıp ilk sıcaklıklarının çıkması için dinlendiriyoruz. 

                Patateslerimizi soyup küp küp doğrayıp bol yağda kızartıyoruz.



                   Pirincimizi yıkayıp 1 yemek kaşığı tereyağ ve yarım çay bardağı sıvıyağ koyup kavurup 4 su bardağı kenara ayırdığımız et suyundan ekleyip demlenmeye bırakıyoruz. (4 su bardağı çünkü pirincimiz baldo ve 1e 2 su ölçüsü ile piriyoruz.)


                 Pilavımız demlenirken haşlanmış etimizi yarım çay bardağı sıvıyağ ile bir tava içerisine alıp çok az tavada çeviriyoruz ve altını kapamadan tuzunu ve kekik ile karabiberi ekliyoruz 1 çorba kaşığıda tereyağ ekleyip eritip altını kapıyoruz. 


                             Salata malzemelerinin hepsini doğrayıp sosluyoruz ve karıştırıyoruz.


                               Pilav demini altıktan sonra bir kabın içerisine en alt kısma etimizin yarısını koyuyoruz, etin üzerine patateslerimizin yarısını, onların üzerine de pilavımızın yarısını koyuyoruz. 





                        Pilavı koyduktan sonra yine et-patates-pilav sırası ile kalan malzemeleri yerleştirip bitiriyoruz.




                                   Tüm malzemeleri kabımıza doldurduktan sonra bir sini (alemiyon fırın tepsisi yada sofra gibi kullanılan büyük geniş derin olmayan tepsi) içerisine tam ortaya kapayıp ter çeviriyoruz.



                             Kabımızı bozmadan çıkarıyoruz ve salatamızı aralıklı olarak yerleştiriyoruz pilavımızın etrafına.




                                 Salatamızıda yerleştirdikten sonra bıraktığımız boşluklara yoğurt koyuyoruz ve servise hazır oluyor maklubemiz.


                                  Maklubenin özelliğidir yer sofrasında ve aynı anda herkesin tepsi içerisinden yemesi yani tabaklara ayrı ayrı servis edilmez herkes o tepsinin içerisinden yer sofrasına oturarak yer.






Not: Eğer istenirse maklubenin içerisine patates dışında patlıcan, biber ve havuçta kızartılıp eklenebilir.
        Ve yine eğer istenirse hepsini ayrı ayrı dizmek yerine pilav pişmeden pilav tenceresine eti ve sebzeleri dizip pilavı onların üzerinde pişirip demlendirip öylede ters çevrilebilir.