22 Ekim 2015 Perşembe

Cundaaaaa ! :)


              Ahhhh ahhhhh bedenim evimde (kandırada) ruhummm Cunda daaa :) tatil tatil dedim tüm sene boyunca gittim, gezdim, gördüm, fotoğrafladım (sizler için) ve dinlendim geldim. Eh evdeki işleride yoluna koyduğuma göre artık size uzunnn uzun bir tatil yazısı yazıp bol bol fotoğraf paylaşma zamanıdır.

               Efendimmmmmm biz tatil konusunda illada deniz olsun illada suya girelim bütün tatil suda geçsin diyenlerden değiliz. Zaten yaşadığımız şehirde deniz olduğu için ve biz pek denize girmeyi sevmeyen bir çift olmadığımız için tatilimizide huzurlu kafa dinleme kaçış noktası olan yerlerden yana kullanıyoruz. Bunun başını da tabiki Cunda çekiyor. Balayımızıda Cunda dan yana kullanmıştık zaten hep hayalimdi orda balayı yapmak ve bunu gerçekleştirdim yetmedi birde 2. yılımızda 2. balayı olarak yine aynı yer ve otele giderek hasret giderdik :)

                Cunda nın güzelliklerini, atmosferini, havasını ve halkını anlatmakla bitmez. Yani en azından bizim için öyle çünkü insanı öyle bir büyülüyor ki hayat boyu orda yaşamak istiyor insan. Bir defa halkı çok cana yakın, çok yardım sever ve en önemlisi çoookk güler yüzlüler.Hepsi çok ince düşünceli çok sohbet sever ve çok tatlılar. Sanki onlarla sohbet ederken yıllardır orda yaşıyomuş onlarla komşuymuşsunuz gibi hissediyorsunuz.

                  Sizi ayvalıktan çıkarken aşağıdaki iki yanı deniz ve yürüyüş yolu olan bu güzel yol karşılıyor. bu yolun solunda ilk köy denilen köye girmiş oluyorsunuz :)


İlk köyde çok güzel orda pek gezme fırsatımız olmadı ama çok güzel evleri var ilk köyden çıkarken sizi Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü karşılıyor. Evet evet yanlış duymadınız ilk boğaz köprüsü Ayvalıktan Cundaya ulaştığınız o minik ve şirin köprü.


Biraz ilerledikten sonra tepede sizi Taş değirmen selamlıyor. Önceden sadece değirmen olan bu taş bina şuanda Rahmi Koç'un sayesinde bir kütüphane ve cafeye dönüşmüş. (İleride ayrıntılı anlatıcam)


Yolda birazcık daha ilerledikten sonra  Beyaz değirmen size "Hoşgeldiniz" gülümsemesi atıyor.



Veee işte Cundaya ulaştınız o dar sokaklarına mis kokulu havasına sıcacık insanlarına. Biz otel olarak Yundantik Cunda Konakları'nı tercih ettik her 2 tatilimiz de de. Tabi gitmeden uzun bir araştırma ve soruşturma yapmıştım. Netten uzun uzun yorumları okuyup fotoğraflarına baktım yetmedi (ikna olmamıştım) İzmir deki tanıdıklarıma sordurttum ve hep olumlu sonuç ve yorumlar aldım. Sonrada önce mail yardımı ile ve son olarakta telde otel sahibesi Canan hanımla görüştükten sonra içim rahat bir şekilde rezervasyonumuzu yaptırmıştım. Eh tabi ikinci tatilimizde bunlara hiç gerek kalmadan direk otelimizin tatlı çalışanı Ebru hanımla görüşüp hallettim olayı. 

Otel tamda Cunda nın merkezinde hem sahile hem restorantlara hemde hediyelik eşya satılan dükkanlara 2 sokak mesafede. Zaten adanın her yanı yürüme mesafesi kadar yakın ama yinede bizim otel tam merkezi konumda. Hayat caddesinde :) ismi gibi hayat okuyor bu caddeden. Binası ve mimarisi gereği otel Cundaya çok uygun tam olarak adayı anlatıyor yani. Her ayrıntısı çok ince ve adaya uygun olarak düşünülmüş. Baktıkça hayran kalınası bir sessizliği ve görselliği var. 











Fotoğraflardan da görülüceği üzere buram buram huzur kokuyor bu otel :) Sadece huzur değil tabi tüm marifetleri öyle muhteşem kahvaltıları varki ömrü hayatınız boyunca o sofradan kalkasınız gelmiyorrr.


Çeşit çeşit reçeller, zeytinler, peynirler aklınızı başınızdan alıyor. Hele o lor yokmuu offfff rüyalarınıza giriyor. Tabi zeytin yağlıları ve börekleride muhteşem. Ah biz bu defa çok şanslıydık sezon sonu olduğu için otelde 4 gün tek konuktuk ve kahvaltı hep masamıza geldi :) ama masaya gelmese bile açık büfe hali bile insanın aklını başından alıyor. 



Tabi lezzetli şeyler bu kadar değil. Otelin birde 5 çayı saatleri varkiii dillere destan. O kekler kurabiyeler ve poğaçalar muhteşemmm. Acaba sadece bize mi lezzetli geliyor diyordumki son gün otele gelen Alman misafirleri 5 çayında kapışana giden kekler poğaçaları görünce gerçekten muhteşem olduğunu anladım :)

Otel anlatmakla bitmez kendini otelde değil sanki evinizde gibi hissediyorsunuz. Zaten otel sahibemiz Canan hanım sayesinde öyle hissetmeniz yanlışlık olur. Her konuğuyla ayrı ayrı ilgilenip sohbet eden, gezilip görülecek yerleri önere, "bu akşamda yemeği burda yiyin" diyip restorant fikirleri veren ve her sabah mutlaka halinizi hatrınızı soran bir otel sahibesiyle kendinizi zaten otelde gibi hissetmeniz imkansız. 

Sadece Canan hanım değil eşi ve otel çalışanlarıda bir o kadar ilgililer Ebru hanımın güler yüzü, o muhteşem kahvaltı ve 5 çaylarını hazırlayan hanımların muhteşem lezzetli elleri ve gül yüzleride size kendinizi ayrı bir özel hissettiriyor. 

En başta Canan hanım ve tüm otel çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür ediyoruz bize bu güzel tatili özel kıldıkları, ilgi ve alakaları için. 

 Gelelim Cunda sokaklarına.Sokaklar o kadar dar minik ve sıcakki büyülenmemek elde değil. Her yanı ayrı güzel her köşesi bir başka. Bi defa evlerin bahçeleri görünür değil yüksek avlular içinde ve evlerin camları direk sokaklarda yani o minik sokakları gezerken açık olan camlardan ev sahiplerinin sohbetlerine ve sohbet içinde ki o güzel kahkahalara kulak misafiri olmamak elde değil. Hele o sokaklardaki sabun kokusu yokmu insanın aklını başından alıyor. Nasıl mis nasıl güzel kokuyor anlatamam keşke o koyuyu fotoğraf sayesinde size duyurabilsem keşke o kokuyu alıp eve getirebilsem ama nerdeee. Hele o bahçelerdeki zeytin ağaçları yokmu nasıl güzel nasıl masum.



Hemen hemen her evin, otelin yada dükkanın  kapısının önünde mutlaka 2 sandalye ve 1 masa ve mutlaka saksı saksı çiçekler var öyle güzel öyle şirinlerki oturup saatlerce izleyesi geliyor insanın.





Atmosfer alıp götürüyor insanı bazen sokaklarda gezerken birden bütün Cundayı gezdiğinizi fark ediyorsunuz. Ve o evler o kadar güzel ve tarihi ki insan hayret ediyor asırlık evlerin hem bu kadar güzel hemde bu kadar sağlam ayakta kalmasına.






                                               Mesela bu bina 1865 yılında yapılmış ve hala dimdik ayakta duruyor hatta içinde yaşayanlar bile var. Hayran kalınası.










 
                                         Tam da burası Hayat caddesi orda taaa uzakta görünen caddenin sonundaki binada bizim otelimiz :)


Odada ki çoğu ağaçlarda böle güzellikler mevcut :)

Evet sokaklardan da bahsettiğimize göre sıra geldi gezlipi görülücek gidilicek yerlere :)

Efendim gidilicek yerlerin ennn başında Taş değirmen geliyor. Yani diğer adıyla Rahmi Koç Müzesi çok eskiden sadece yıkılmaya yüz tutmuş bir taş değirmenken onların sayesinde restore edilmiş ve hem bir kütüphaneye hemde cafeye dönüştürülmüş. Adanın en yükdek tepesinde konumlanmış olan bu değirmen muhteşem manzarasıyla mutlaka gidilip görülmeli 










Tabi oraya kadar çıkmışken bir yorgunluk kahvesi içip manzarayı da uzun uzun izleyin ve mutlaka o muhteşem mozaik pastalarından tadın derim ;)

Oradan inerken rotayı otele doğru çevirin ve hemen otelin arka sokağında olan daha önceden kilise ama 2 seneki önceki restorasyondan sonra yine Rahmi Koç müzesi olan kiliseye uğramayı unutmayın derim. 


Ve yine adada gezerken adanın girişindeki o beyaz değirmene bir gidin onun o duruluğu sadeliğini şöyle bir izleyin ve mutlaka fotoğraf çekinin derim. Ha bu arada biz ilk gittiğimizde değirmen yanlız ve tek başınaydı şimdi ise bahçesine cafe açılmış gitmişken bir çay molasıda verebilirsiniz ;)



Sahilde mutlaka ama mutlaka gündüz ve akşam uzun uzun yürüyün ve banklara oturup denizi seyredin. Ayrıca sahilde gezerken Taş kahveye oturup bir de kahve için. İnanın pişman olmazsınız çünkü ben ömrü hayatımda sadece orda bu derece lezzetli kahve içtim 


Oranın müptelası olmuş ton ton teyze ve amcaların sohbetleri ve kahkahaları eşlik edince kahve daha bir muhteşem oluyor ve mutlaka hesabı öderken birer paket damla sakızlı kahve ve dibek kahveside alıp evinize getirin pişman olmazsınız ;)

Ayrıca yine sahilde gezerken herhangi bir cafeye girip mutlaka Ayvalık tostu yiyin hiç bir yerde yediğiniz tost onun kadar lezzetli değildir. ;)

Biz akşam yemekleri için keşfettiğimiz UNO restoranda geçirdik vakitlerimizi yemekleri çalışanları ve sahipleri bir harikalar. En az otelde olduğunuz kadar burdada kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Restorant sahibi bire bir her müşteri ile sohbet edip hal hatır sormayı ihmal etmiyor. Yemek yerken müzikleride sizi ayrı bir güzel dinlendiriyor. Oraya gitmişken mutlaka Çökertme kebaplarını yiyin muhteşem ;)



He eğer oraya kadar gittik bir balık yiyelim derseniz o zamanda size Balıkçı Bahtiyarı gönül rahatlığıyla önerebiliriz onlarda en az Uno kadar ilgililer ve balıkları hatta mezeleri muhteşem 



Tabi siz orda yemeğinizi yiyedururken kadraja takılan dış mekan çekimleri gelinler damatlarda keyiflerinize keyif katıyor ;)

Evettt ama illada romantik bir akşam yemeği istiyoruz şöleee unutulmaz olsun diyorsanız o zamanda sizi direk Ayna restoranta yönlendirebiliriz. Keten örtü ve sevisleri ince düşünülmüş ayrıntılarıyla inanın muhteşem bir akşam yemeği olacağına garanti veriyoruz. :)


Evettttt gezdik, yedik, içtik, gördük ve artık tatilin son günü diyorsanız hemen kendinizi hediyelik eşya satılan dükkanların olduğu sokağa atın ve evinize ya da sevdiklerinize mutlaka ordan küçükte olsa anılar alın.


Sonra rotayı unoya giden sokağa çevirin ve karşınıza çıkan Karadeniz Pastanesine girin ve o muhteşem sakızlı kurabiyelerinden çokca alın ve eve getirin hatta buzluğa atın ve Cundayı özledikçe çıkarın yiyin :)




Sonra hemen yanında ki Has Ada Zeytincilik'e uğrayın mutlaka ama mutlaka zeytin ve zeytin yağı alın asla pişman olmassınız çünkü gerçekten çok lezzetliler ve sahiplerinin ailecek kendi üretimleri her ürün hatta sabunlarından da alın çok güzeller şiddetle öneriyoruz. 


Evett bunlarıda aldıysanız Cunda dan ayrılma vakti gelmiştir ama üzülmeyin o alıp eve getirdiklerinizle cunda havasını eviniz de de yaşıyorsunuz. Malum her güzel şeyin bir sonu vardır tatilde bitiyor malesef geriye sadece anılar kalıyor. Biz her ayrılışımızda "Yine görüşücez Cunda emin ol" diyip ayrılıyoruz adadan ve inş en yakın zamanda yine kavuşup anılarımıza yeni anılar katarız. 

Tüm ada halkına otel sahibemiz Canan hanım ve çalışanlarına, yemek yiyip kahve içtiğimiz tüm esnafa misafirperverliğinden dolayı tekrar teşekkürler. 

Şiddetle öneriyoruz Cunda da tatili kafa dinleyip huzur buluyorsunuz. Neyse yeterince uzattım lafı anlattığım ve fotoğrafladığım yiyeceklerden dolayı hakkınızı helal edin ama tatildeyken çok fazla bununla ilgili yorum aldığm için herşeyi anlatma gereği hissettim size :) haydi kalın bugünlük sağlıcakla :)

Seni seviyoruz Cunda :)

28 yorum:

  1. oo Ne kadar güzel resimler... Cunda'yı Ayvalık'tan daha fazla severim her zaman. Uzun zaman oldu gitmeyeli, sayenizde yad ettim yine.
    Bu arada eminim çok duymuşsunuzdur bunu ama eşinizle ne kadar birbirinize benziyorsunuz. Birbirini çok seven çiftler zamanla birbirine benzerlermiş. Ondan mı dersiniz?
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bizde çok seviyoruz cundayı hatta oraya kadar gidiyoruz ama hiç ayvalığı gezmek gelmiyor içimizden cundadan ayrılamıyoruz :)

      evetttttttttttt eşim ailemle tanıştıktan sonra bütün ailem akrabalarım arkadaşlarımdan bol bol duyduk bunu ve evet gerçekten çok benziyoruz :)

      Sil
  2. Ya ben başlayınca gittiğinizde de bayılmış tım :) çok güzel anlatmışsın canım resmen resimlerden huzur akıyor :)

    YanıtlaSil
  3. Gezmiş kadar oldum Cunda'yı :)

    YanıtlaSil
  4. sakızlı kurabiye istiyorum suan ama ya :) şahane gezilecek yerleri var gercekten

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir gezi olmuş ,sizin adınıza sevindim.Cundaya gidecek olursam önerilerinizi mutlaka dikkate alacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim inş gidersiniz sizde :)

      Sil
  6. Cok iyi anlatmis ve resimlemissiniz

    YanıtlaSil
  7. Bog kesif etkinliginden geliyirum cok guzel bir yer cunda adasi bnde gttim :) blogumada beklerim takipteyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldinizzzz :) geliyorum hemen bende bloğunuzaa

      Sil
  8. Ama burasi çok güzel gerçekten masal gibi rüya gibi şiir gibi. Kısmet olursa bende çok gitmek istiyorum tabi ben araştırma yapmayacağım nasıl olsa sen yaptın değil mi canim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha ben herşeyi ayarladım otelle sıkı bir çocuk pazarlığıda yaptım yeterki sen git :D

      Sil
  9. Çoook uzun yıllardır gitmeyi hayal ettiğim bir yer Cunda Adası, bir türlü nasip olmadı... Canlı renkli sokaklarıyla insanı kendine çeken bir havası var. Birde gözlerim hep karşı kıyıları aradı fotoğraflarda, buldum sonunda, bayılırım o manzaraya küçüklü büyüklü ardarda ve kimisi de üstüste... ;) Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benimde çok uzun zamandır kurduğum hayaldi ilk balayımızda gerçekleşti ve bu senede yenilendi o hayalim :) inş sizde gidersiniz :)

      Sil
  10. çok severim bayıldım resimlere gitmiş kadar oldum tekrar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok sevindim :) bitek ben değil herkes seviyormuş cundayııııı

      Sil
  11. bende hiç gitmedim iyice heveslendim resimleri görünce :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ölmeden önce gidilecek yerlerin başında bence :)

      Sil
  12. ÖLMDEDNE CUNDAYI GÖRMEK İSTİYORUM BEN YAA

    YanıtlaSil
  13. O taş sokaklara bayıldım..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah o taş sokaklar yokmu o taş sokaklarrrr sadece onlar için bile yaşanır orda :)

      Sil
  14. nefis kareler bizi de gezdirmiş oldunuz:) tekrarlarınız nasip olsun .

    YanıtlaSil